İddia: Mossad binlerce çağrı cihazına patlayıcı yerleştirdi
Gazze’de katliama devam eden İsrail bugün Lübnan’da dünyayı şoke eden bir saldırı yaptı.
Çoğunlukla Hizbullah üyelerinin ‘güvenlik’ gerekçesiyle cep telefonu yerine kullandığı binlerce çağrı cihazı aynı anda patlatıldı; en az 9 kişi hayatını kaybetti, yüzlercesi de ağır olmak üzere 3 binden fazla kişi yaralandı.
İsrail’in bu saldırıyı nasıl yaptığı ise en büyük soru işareti.
‘NASRALLAH BİRKAÇ AY ÖNCE TALİMAT VERMİŞTİ’
El Cezire Beyrut muhabiri Zeina Khodr, “Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın birkaç ay önce savaşçılarına, İsrail’in bu cihazlara sızma teknolojisine sahip olması nedeniyle akıllı telefon kullanmayı bırakmaları çağrısı yaptığını” söyledi.
Khodr “Şimdi çağrı cihazları kullanarak farklı bir iletişim sistemine başvurdular ve içeri sızılmış gibi görünüyor” dedi.
‘HİZBULLAH’TAN ÖNCE MOSSAD ELE GEÇİRİP PATLAYICI YERLEŞTİRDİ’
Sky News Arabia’nın iddiasına göre, Hizbullah söz konusu cihazları 5 ay önce ithal etti.
Ancak çağrı cihazları Hizbullah’a ulaşmadan İsrail’in eline geçti.
Bu iddiaya göre “Mossad, cihazların bataryasına oldukça patlayıcı olan PETN maddesi yerleştirdi ve bugün uzaktan bataryanın sıcaklığını yükselterek patlamasını sağladı.
AFP: TEDARİK ZİNCİRİNE SIZDI
Fransa’nın AFP haber ajansı ise Mossad’ın “üretim aşamasında tedarik zincirine sızdıgını” öne sürdü.
İsminin açıklanmasını istemeyen Hizbullah’a yakın bir kaynak AFP’ye yaptığı açıklamada “Patlayan çağrı cihazlarının Hizbullah tarafından yakın zamanda ithal edilen bir sevkiyatla ilgili olduğunu” ve bunların “kaynağında sabote edildiği” anlaşıldığını söyledi.
Al Jazeera televizyonunun Lübnanlı güvenlik kaynağından aktardığına göre, cihazlara yerleştirilen patlayıcı 20 gramın altında ve infilak ettirilen cihazlar 5 ay önce ithal edildi.
NEBİL: CİHAZLARA PATLAYICI VE KOD YERLEŞTİRİLMİŞ OLMASI AKLA YATKIN
Bilişim Uzmanı Füsun Sarp Nebil ise T24 için kaleme aldığı yazısında “Cihazlara ‘üretim’ ya da ‘teslimat’ sırasında müdahale edilmiş ve içlerine patlayıcı ve kod yerleştirilmiş olması daha akla yatkın” yorumu yaptı.
“İlk etapta cihazların hacklenerek, Lityum pillerinin bir yazılım ile patlatıldığı gibi bir yorum vardı” diyen Nebil şöyle devam etti:
“Ancak bu yorumu anlamsız hale koyan sorular şunlar;
– Patlamayı yaratanlar çağrı cihazlarının marka ve modellerini nasıl biliyorlardı?
– Pillerin patlaması için kod, çağrı cihazına nasıl eklendi?
– Piller patladıysa, neden ufak tefek yangınlar olmadı?
– Pillerden meydana gelecek bir patlamanın bu derece ölü ve yaralı yaratması mümkün mü?
– Çağrı cihazlarına bir kod göndererek, pil patlatılması ne kadar mümkün?
– Patlama yaratmak için sadece Hizbullah’ın çağrı cihazları nasıl seçildi?
Özetle, çağrı cihazlarının hacklenmesi ve bu yolla pillerin patlatılması, akla yatkın bir senaryo değil. Bunun yerine, cihazlara “üretim” ya da “teslimat” sırasında müdahale edilmiş ve içlerine patlayıcı ve kod yerleştirilmiş olması daha akla yatkın.”
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)